“Yeşil Mutabakat” veya diğer adıyla “Yeşil Anlaşma” (Green Deal), Avrupa Birliği (AB) tarafından 2019 yılında duyurulan ve çevre ile ekonomi arasında sürdürülebilir bir denge sağlamayı hedefleyen kapsamlı bir politika girişimi… Kapsamını ve ayrıntıları, mutabakata gönül veren markalardan Boehlerit Türkiye’nin Kurumsal İletişim Yöneticisi Deniz Derya, adeta bir “yol haritası” niteliğinde kaleme aldı. 

Amacı, iklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi, çevre kirliliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi çevresel sorunlarla mücadele etmek, enerji verimliliğini artırmak ve AB’nin ekonomik yapısını daha sürdürülebilir hale getirmektir.

Yeşil Mutabakat, AB’nin 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı salımı hedefine ulaşma taahhüdünü içermektedir. Ayrıca, AB’nin ekonomisini daha yeşil ve düşük karbonlu hale getirerek çevre dostu teknolojilere ve çözümlere yatırım yapmayı, işletmeleri ve endüstrileri sürdürülebilir uygulamalara yönlendirmeyi ve toplumun refahını artırmayı amaçlamaktadır.

Yeşil Mutabakat, enerji dönüşümü, ulaştırma, sanayi, tarım, inşaat ve çevre politikaları gibi bir dizi alanda değişiklikler ve politika önlemleri içermektedir. Buna ek olarak, temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesi, enerji verimliliğinin artırılması, sürdürülebilir ulaşım sistemlerinin teşvik edilmesi ve çevre dostu üretim yöntemlerinin benimsenmesi gibi adımlar da atılmaktadır.

Yeşil Mutabakat aynı zamanda sosyal adaleti de içerir. Politikaların ve önlemlerin yoksullukla mücadele, eşitlik ve işçi hakları gibi sosyal boyutları da göz önünde bulundurularak tasarlanması hedeflenir.

Yeşil Mutabakat, küresel düzeyde çevre politikalarının ilerletilmesi ve dünya genelinde sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesine katkı sağlayacak önemli bir inisiyatiftir.

Türkiye ekonomi ve sanayisinin yeşil dönüşümü; kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin tesis edilmesinin yanı sıra, ülkemizin AB başta olmak üzere, üçüncü ülkelere ihracatında rekabetçiliğinin korunması ve güçlendirilmesi için elzemdir. Bu alanda atılacak adımlar aynı zamanda ülkemizin küresel değer zincirlerine entegrasyonunun geliştirilmesi ve uluslararası yatırımlardan alacağı payın artırılması bakımından da önem teşkil etmektedir.

Yeşil Mutabakat’ın şirketler üzerindeki potansiyel etkileri nelerdir?

  1. Yeni Pazar Fırsatları: Yeşil Mutabakat ile çevreci ve sürdürülebilir ürün ve hizmetlere olan talep artacaktır. Şirketler, yeşil teknolojiler, enerji verimli ürünler ve çevre dostu çözümler sunarak bu büyüyen pazarlardan yararlanma fırsatına sahip olacaklardır.
  2. Düzenlemeler ve Uyum Zorunluluğu: Yeşil Mutabakat, çevresel düzenlemeleri ve sürdürülebilirlik standartlarını artırabilir. Şirketler, bu düzenlemelere uyum sağlamak için operasyonlarını ve ürünlerini çevre dostu hale getirmek zorunda kalabilirler. Bu, bazı sektörlerde mevcut iş modellerini ve faaliyetlerini yeniden şekillendirebilir.
  3. Risk ve İnovasyon: Yeşil Mutabakat, çevresel ve iklim değişikliği risklerini vurgulayarak, şirketlerin daha sürdürülebilir iş stratejileri geliştirmesini teşvik edecektir. Bu süreç, şirketleri yenilikçi ve çevre dostu teknolojilerin araştırılması ve benimsenmesi konusunda teşvik edecektir.
  4. Finansal ve Yatırımcı Baskısı: Sürdürülebilirlik, günümüzde yatırımcılar için önemli bir kriter haline gelmiştir. Yeşil Mutabakat, şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerini göstermelerini ve sürdürülebilirlik performanslarını raporlamalarını gerektirebilir. Yatırımcılar, çevresel ve sosyal açıdan sorumlu şirketlere daha fazla ilgi gösterebilir ve bu da sürdürülebilir şirketlerin finansman sağlama avantajı elde etmesine yardımcı olabilir.
  5. Rekabet Avantajı: Yeşil Mutabakat, çevre dostu ve sürdürülebilir iş modellerini benimseyen şirketlere rekabet avantajı sağlayabilir. Müşteriler, tedarikçiler ve paydaşlar, şirketlerin çevresel etkilerini göz önünde bulundurarak tercihlerini değiştirebilirler.
  6. Tedarik Zinciri Dönüşümü: Yeşil Mutabakat, şirketlerin tedarik zincirlerini değiştirmelerini teşvik edebilir. Tedarikçilerden başlayarak tüm tedarik zinciri süreçlerinin daha çevre dostu ve sürdürülebilir hale getirilmesi gerekebilir.

Genel olarak, Yeşil Mutabakat şirketleri, çevre dostu, sürdürülebilir ve sosyal açıdan sorumlu iş stratejilerine yönlendirecek ve gelecekte başarı için çevresel ve sosyal etkilerin önemini artıracaktır. Şirketler, bu dönüşüm sürecini erken benimseyenlerin uzun vadeli sürdürülebilir başarı elde edebileceği bir geleceğe doğru ilerlemelidir. 

Yeşil Mutabakata nasıl uyum sağlanır?

Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak için şirketlerin ve kurumların bir dizi önlem ve politikaları hayata geçirmesi gerekmektedir. İşte Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak için bazı temel adımlar:

  1. Sürdürülebilirlik Stratejisi Geliştirme: Şirketler, Yeşil Mutabakat hedeflerine uyum sağlamak için kapsamlı bir sürdürülebilirlik stratejisi geliştirmelidir. Bu strateji, şirketin faaliyetlerini, tedarik zincirini, ürünleri ve hizmetleri çevresel ve sosyal açıdan daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedeflemelidir.
  2. Karbon Ayak İzi Azaltma: Şirketler, sera gazı emisyonlarını azaltmak için karbon ayak izlerini belirlemeli ve bunları azaltmaya odaklanmalıdır. Yenilenebilir enerji kullanımı, enerji verimliliğini artırma, daha az kaynak tüketen üretim yöntemleri benimseme ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri gibi adımlar bu süreçte önemli rol oynar.
  3. Yeşil Ürün ve Hizmetlerin Geliştirilmesi: Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak için çevre dostu ve sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi önemlidir. Bu, şirketlerin çevresel etkilerini azaltmak ve müşterilerine çevre dostu seçenekler sunmak için önemli bir adımdır.
  4. Daha Sürdürülebilir Tedarik Zinciri: Şirketler, tedarik zincirlerinde sürdürülebilirlikle ilgili en iyi uygulamaları benimseyerek, tedarikçileri de Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamaya teşvik etmelidir.
  5. İnovasyon ve Teknoloji: Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak için şirketlerin çevre dostu teknolojilere yatırım yapmaları ve inovasyonu teşvik etmeleri önemlidir. Yeni ve daha sürdürülebilir iş modelleri ve teknolojilerin keşfedilmesi, şirketlerin rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olabilir.
  6. Çevresel ve Sosyal Raporlama: Şirketler, sürdürülebilirlik performanslarını ve çevresel/sosyal etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamalıdır. Bu, paydaşlarla daha fazla güven ve şeffaflık oluşturarak, sürdürülebilirlik çabalarına destek sağlar.
  7. Personel ve Topluluk Katılımı: Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak için şirketlerin çalışanları ve toplulukları sürece dahil etmeleri önemlidir. Şirket içinde sürdürülebilirlik kültürünün teşvik edilmesi ve topluluklarla işbirliği yapılması, başarılı bir uyum için gereklidir.

Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamak, bir dönüşüm süreci gerektiren uzun vadeli bir hedeftir. Şirketler, bu sürece adım adım, kararlılıkla ve yönetim desteğiyle yaklaşmalıdır. Çevresel ve sosyal sorumluluklarına odaklanarak gelecekteki değişen düzenlemelere ve müşteri taleplerine daha iyi uyum sağlayabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir rol oynayabilirler.